tekhne - scientia - praksis - gnosis - relatio
            claritas - unitas - integritas - consonantia

cogitate incognitum

düşünülmeyeni düşün

ENGLISH

M. Atilla Öner

Özgeçmiş

Tartışma Listeleri

Makaleler

Bildiriler

Yönetilen Tezler

Yazılar ve Raporlar

 

< ANA SAYFA

 

< GERİ

 

 

Ekim 2005 Yazılar

 

13 Ekim

Değişim Fırsatı Kaçırılacak Gibi

Medyaya yansıyan "AB Müzakareleri Organizasyonu" atanmışların ve seçilmişlerin "AB Değişim Projesi"ni ıskalamak üzere olduklarına işaret ediyor.

Başmüzakereciye ve diğer müzakere heyetlerine sekreterya hizmetini AB Genel Sekreterliği vermeli. Dışişleri Bakanlığı bünyesindeki AB Genel Müdürlüğü tüm ekibiyle AB Genel Sekreterliği bünyesine katılmalı... AB Daimî Temsilciliği de AB Genel Sekreterliği'ne bağlanmalı. Aslında böyle bir yapıyla AB Genel Sekreterliği de "AB İşleri Bakanlığı"na dönüştürülmeli ve Sn Babacan "AB İşleri Bakanı" olmalı... Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı görevini Başbakan Yardımcısı Sn Şener üstlenmeli...

Müzakere sürecinin açıklanan 3 ayağı: Kopenhag kriterlerine uyum, müktesabata uyum ve AB iletişim grubu faaliyetleri, "bilgi - insan - sistem - organizasyon" boyutlarındaki değişimlerin yaygın katılımla tanımlanması, planlanması ve uygulanmasını mutlaka içermeli. "AB İşleri Bakanlığı" bu projelerin koordinatörlüğünü, kontrolünü yapan bir "proje ofisi" olarak çalışmalı... Yaşayacaklarımız, "dosya açılması, dosya kapanması"nı aşacak şekilde planlanmalı ve uygulanmalı...

Birbirinden bağımsız "kurtarılmış bölgelerde çalışma alışkanlığına sahip" bürokrasimizde gerçek değişim için müzakere sürecinin çok farklı yönetilmesi gerekiyor. Yüzlerce, binlerce projenin yürütüleceği bir döneme girmeliyiz.... Bu projeler geleneksel bürokrasi yaklaşımıyla yönetilemez...

 

13 Ekim

S&P Analizi Hakkında

Medyaya yansıyan ve Türkiye'yi ve Pakistan'ı aynı kefeye koyan S&P analizine
bizim "medya uzmanlarımız"ın herhangi bir yorum getirmemeleri ve olduğu gibi
kabul etmeleri şaşırtıcı...

S&P saçmalıyor ve buna kimse reaksiyon göstermiyor...

 

12 Ekim

Özelleştirme ve Yabancı Sermaye Hakkında Üç Kaygı 

TV'ye yansıyan konuşmasında Sn Başbakanımız yabancı sermaye ve özelleştirme
konusunda getirilen eleştirilere cevap verdi. Ama, cevabı vatandaşların kaygılarının nasıl yönetileceği ve/veya giderileceği konusunda bilgilendirici değildi. İtirazları inceleyelim:

1. Birinci itiraz/eleştiri yabancı sermayenin ülkemize katkı yapıp yapmayacağının tartışılmasını içeriyor. Burada öne çıkan en önemli nokta çok güzel işler yapılıyor olsa bile, bazı hallerde yabancı sermayenin "ödemeler dengesi sorunu"na yol açacak olması.

Şirket değerlemelerinde kullanılan yöntemlerden biri, gelecek 7 yıllık kârın toplamının bugünkü şirket değeri olduğunu varsayar. Eğer, yeni sahipleri tüm kârı transfer ederlerse 7 yıl sonra peşin ödedikleri (eğer peşin ödendiyse) ve yurda gelen miktarı yurt dışına transfer etmiş olacaklar. 8. yıldan itibaren aynı uygulama devam ederse ödemeler dengesi eksi yönde etkilenecek.

Eğer, "kâr transferi" dışında firmanın yıllık
"A = ihracat - ithalat - yabancı çalışan maaşlarının bir kısmı" eksi oluyorsa ödemeler dengesi yine eksi yönde etkilenecek. Soru "bu nasıl yönetilebilir?".. Çünkü, mevcut anlayışa göre "ödemeler dengesi"nin açık vermesi olumsuz değerlendiriliyor... Ülke risk notunu olumsuz
etkiliyor...

2. İkinci itiraz GalataPort ihalesi tartışmalarında gündeme gelen "Başbakanın veya bir bakanın ihaleye katılacak firma yetkilileriyle görüşmeleri"ne yapıldı... Bu etik değerler açısından sakıncalı. Sermaye sahibinin Musevî, Hrıstiyan veya Müslüman olması fark etmez.

3. Üçüncü itiraz İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Dubai Holding ile Gayrımenkul Yatırım Ortaklığı kurması... Merkezî veya yerel farketmez, kamu birimlerinin düzenleyecekleri ticarî faaliyetlerin parçası olmaları yanlış... Hele, bu işleme bir de dinî faaliyetin (birlikte namaz kılınması) eklenmesi doğal olarak AKP seçmeni dışındakileri rahatsız edecektir.

Görüldüğü üzere yabancı sermaye/özelleştirme bağlamında getirilen eleştiriler sermayenin kaynağı ve dini hakkında değil... Öz ve süreç hakkında... Danışmanları bu noktalar üzerinde düşünüp Sn Başbakan'a fikir vermelililer...

 

10 Ekim

Olli Rehn Farkında Değilmiş!

Medyaya yansıyan habere göre Olli Rehn "AB üyesi ülkelerin PKK terörüne destek
verdiklerinin ben farkında değilim" demiş...
Hatırlatalım:
1. Fransa'da <kendilerinden tehdit yoluyla para toplandığından> şikayet eden Türk
vatandaşlarının (Kürt asıllı) taleplerine cevap verilmemesi ne oluyor?
2. Belçika'nın katilleri iade etmemesi ne oluyor?
3. Danimarka'nın PKK televizyonuna izin vermesi ne oluyor?
4. Hollanda ve Yunanistan'ın kamplarda eğitime izin vermesi ne oluyor?
5. İtalya ve Yunanistan'ın bir zamanlar elebaşına sahip çıkması ne oluyor?
6. AP üyesi Joost Lagendijk'in şu cümlesini nasıl yorumlayalım: "Artık yeni bir
dönem başladı. Öcalan geçmişte kaldı. Bu dönemde PKK'ya ihtiyacımız yok."?

 

7 Ekim

AB Halkının Gönlünü Kazanmak İçin

ABK Genişlemeden Sorumlu Komiseri "Türkiye, AB halkının gönlünü kazanmalı"
demiş... Bunu gerçekleştirmek için aşağıdakileri öneriyorum:

1. Her yıl 25+3 AB üyesi/aday ülkeden 10.000 lise son sınıf öğrencisi 2.500 kişilik gruplar halinde İzmir'deki Universiade tesislerinde 2 haftalık spor oyunlarına katılmak üzere davet edilmeli. Türkiye'den de her grupla birlikte 2.500 lise son sınıf öğrencisi oyunlara katılmalı.

2. Her yıl 25+3 AB üyesi/aday ülkeden 10.000 üniversite öğrencisinin 1-3 aylık programlar için Türkiye'ye davet edilmeli. 10.000 üniversite öğrencisine 1e1 olmak üzere 10.000 Türkiye'den üniversite öğrencisi eşlik etmeli...

3. Her yıl 10.000 üniversite son sınıf öğrencisi TOBB/TÜSİAD destekli 25+3 ülkeye 3 aylık ziyaretler yapmalı. Dil kursuna gidebilir; şirketlerde, kamu kuruluşlarında ve üçüncü sektör kuruluşlarında staj yapabilir...

10 yılın sonunda 200.000 Avrupalı gencin gönlünü ve onların ulaşacağı en az 100er kişi ile de 20.000.000 Avrupalının gönlünü almış oluruz.... 100.000 üniversite öğrencimiz de 25+3 ülkeyi tanımış olur...

Yapması zor görünen, ama olumlu etkileri ölçülemeyecek kadar büyük olacak bir proje...

Amaç-odaklı olamazsak dönüşümü başaramayız...

 

6 Ekim

AB Dosya Başlıklarındaki Yenilikler

AB Müzakere Belgesi ekinde yer alan dosya başlıklarını diğer ülkelerin dosya
başlıkları ile arasındaki farkı aşağıda bulabilirsiniz.
1. <Tarım> dosyası ikiye bölünmüş
<Tarım ve ziraî kalkınma>, <Gıda güvenliği, hayvan ve bitki sağlığı>.
2. <Sanayi Politikaları> ve <KOBİler> dosyaları tek dosyada birleştirilmiş,
<Girişim ve sanayi>
3. <Eğitim ve Öğretim>, <Eğitim ve Kültür> olmuş.
4. <Telekom ve BT>, <Kültür ve medya> birleştirilip <Bilgi toplumu ve medya> olmuş.
5. <Adalet ve içişleri> ikiye bölünmüş,
<Adalet, özgürlük, güvenlik> ve <yargı ve temel haklar>
6. <Rekâbet Politikaları> dosyası 3e bölünmüş:
<Rekâbet Politikaları>, <Fikrî mülkiyet hukuku>, <Kamu satınalımı>

Diğer dosya başlıkları aynı... Müzakereler sırasında nelerin bizim için daha zor geçeceğinin sinyalini alabiliyoruz. Başmüzakerecimiz bu dosya başlık değişikliklerinin nedenlerini AB temsilcilerine sorup öğrenmeli, anlamalı ve bizimle paylaşmalı...

eski #  Dosya İsmi                 yeni #
1 Malların Serbest Dolaşımı 1
2 İnsanların Serbest Dolaşımı 2
3 Servislerin Serbest Dolaşımı 3
4 Sermayenin Serbest Dolaşımı 4
5 Şirketler Hukuku 6
6 Rekâbet Politikaları 8
   Fikrî mülkiyet hukuku 7
   Kamu Satınalımı 5
7 Tarım
   Tarım ve Ziraî Kalkınma 11
   Gıda güvenliği, hayvan ve bitki sağlığı politikaları 12
8 Balıkçılık 13
9 Ulaştırma Politikaları 14
10 Vergi Sistemi 16
11 Ekonomik ve Parasal Birlik 17
12 İstatistik 18
13 İstihdam ve Sosyal Politikalar 19
14 Enerji 15
15 Sanayi Politikaları
16 KOBİler
     Girişim ve sanayi politikaları 20
17 Bilim ve Araştırma 25
18 Eğitim ve Öğretim
     Eğitim ve Kültür 26
19 Telekom ve BT
20 Kültür ve Medya Politikaları
     Bilgi Toplumu ve Medya 10
21 Bölgesel Politikalar ve Yapısal Araçların Koordinasyonu 22
22 Çevre 27
23 Tüketici Hakları 28
24 Adalet ve İçişleri
     Adalet, özgürlük ve güvenlik 24
     Yargı ve temel haklar 23
25 Gümrük Birliği 29
26 Dış İlişkiler 30
27 Ortak Dışişleri ve Güvenlik Politikaları 31
28 Finansal Kontroller 32
29 Finans ve Bütçe Uygulamaları 33
30 Kurumlar 34
31 Diğer 35

Dosyaların diğer ülkelerde gerçekleşen müzakere sürelerinin analizine
http://www.maoner.com/ab_muzakere.htm
sayfasında ulaşabilirsiniz.

 

5 Ekim

Yanlış Özelleştirme

OYAK'ın Erdemir'in yeni sahibi olması özelleştirmenin özüne aykırı.
Silahlı Kuvvetlerin kontrolüne geçmesi "özelleştirme" değil...

Yardımlaşma ve emeklilik sandıkları ve kuruluşlarının herhangi bir şirketin
yönetimini kontrol etmesi yanlış. Bu tür kuruluşlar sadece portföy yatırımında
bulunmalı. Bir şirketin %5inden fazlasına sahip olmamalı ve bir firmadaki payı
da kendi portföyünün %5ini geçmemeli...

Bu yanlışdan dönülmesi sağlıklı olur...